Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükutu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım tek kişilik mahşerde
Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır öz zindanda çabalar Atılan ucuz safra selamlar merhabalar En temiz topraklara gül eksem mantar biter Yollar sırat köprüsü durmak düşmekten beter
Kaybettim mesafeyi zamandan uzaklaştım Sevgi diye sarıldım isyanla kucaklaştım Ne kendimden kurtuldum ne kendime yaklaştım Toprağın üstü mezar zevke dalmış ölüler Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler
Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar Çamur evlat doğurur taş yürekli analar Resmen hak tevzi eder hakkı boğan canavar Koşanlar yarışanlar dehşet ötesi dehşet Akıl karaya vurdu gırtlağı geçti vahşet
Meydanlar tıklım tıklım caddeler salkım-saçak Kölelik histerisi yayılmış köşe-bucak Elli tane hokkabaz elli milyon oyuncak Müdür ve müdüriçe müzenin bekçileri Aferine çalışır düzenin bekçileri
Mülkü kazanan ayrı tasarruf eden ayrı Hisseler neden farklı hak hukuk neden ayrı Hasta yaşar deniyor baş ile beden ayrı Mantık yürütmek yasak itiraz eylemek suç Neşe-eğlence cinnet yatıp uyumak korkunç
Güvenmek aldanmaktır ölçü-tartı izafi Mert-namert güzel-çirkin eksi-artı izafi Çoğunun cebindeki kimlik kartı izafi Kim kimdir kim kim değil anlamak ve bilmek zor Oynanan komediye gül diyorlar gülmek zor
Figüran heykeller var kül tablası boyunda Yedi yüz göbek atar dakikalık oyunda İşlenen her günaha kurtta ortak koyun da Kalmışım ara yerde tozdayım dumandayım Kirli bir mekandayım iğrenç bir zamandayım |